Gebelik dönemi ve bir bebek sahibi olmanın yüklediği sorumluluklar bireyleri hem mutlu etmekte hem de zorlayabilmektedir. Gebeliğin, bebek sahibi olma durumunun kesinlikle planlanmış olması, çiftlerin ruhen ve bedenen bu sürece hazır ve istekli olmaları çok önemlidir. Zira kadın, erkek sağlıklı bireyler yaklaşık olarak 16-55 yaşları arasında üreme çağı içindedirler.
Normal şartlar altında korunmayan çiftler her yıl, iki yılda bir gebelik elde edebilmektedirler. İşte bu bağlamda üst üste çok sayıda bebek sahibi olmamak, bakılabileceğinden, ilgilenebileceğinden daha fazla sayıda bebek sahibi olunmaması için gebeliklerin mutlaka planlı olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Aile planlaması da tam da bu paralelde bireylerin istedikleri zaman, istedikleri sayıda bebek sahibi olabilmelerine ve çocukları arasındaki yaş farkını istenen ölçüde ayarlayabilmelerine hizmet etmektedir. Burada önemli olan sağlıklı, mutlu ve ekonomik imkanları ölçüsünde refah içinde yaşayan aileler meydana getirmektedir.
Toplumun bazı kesimlerinde aile planlamasının, çiftlerin istedikleri sayıda bebek sahibi olmasını engellediği yönünde yanlış bir anlayış vardır. Ancak aile planlaması kapsamında çiftler, hem kendi hem de bebek ve çocuklarının sağlık, yaşam koşulları, ekonomik olanakları elverdiği ölçüde bebek sahibi olabilmekteler.
Sık aralıklarla doğum yapmanın anne açısından riskleri nelerdir?
Sık aralıklarla doğum yapmak hem anne adayını, hem karnında büyüyen bebeği, hem de aile ekonomisini ve dolayısıyla aile üyelerini olumsuz etkilemektedir. Kısa süre aralıklarla üst üste doğum yapmak anne adayının vücudunun direncini, sağlığını, enerjisini yok etmektedir. Normal koşullar altında uzmanlar iki doğum arasındaki sürenin 2 yılda kısa olmaması gerektiğini belirtmekteler.
Çok yorucu ve zorlu bir 9 aylık dilimi kapsayan gebeliğin bitiminin ardından, anne adayının vücudu, metabolizması ortalama 2 yıl içinde eski sağlıklı haline dönebilmektedir. Bu bağlamda sık aralıklarla, doğumun ardından vücut kendisini toparlayamadan yeniden gebe kalmak anne adayının çok erken yaşlanmasına, vücudunun yıpranmasına sebep olmaktadır.
Sık aralıklarla meydana gelen gebeliklerin bebek açısından riskleri nelerdir?
Üst üste yaşanan gebeliklerde anne adayının vücudu kendi sağlığına kavuşamadan gebelik oluştuğu için, anne karnındaki bebeğin sağlıklı olması da pek mümkün olmamaktadır. Yeni bir gebeliğe hazır olmadığı dönemde gebelik yaşayan vücut bebeği gerektiği gibi sağlıklı besleyip büyütemez, gelişmesine uygun ortam hazırlayamaz.
Doğumun ardından 2 yıldan daha kısa süre sonra yaşanan gebeliklerde anne karnındaki bebeğin ölme riski yaklaşık % 50 civarındadır. Bununla birlikte kısa aralıklarla yaşanan gebeliklerde doğan çocuklar yaşıtlarına göre zihinsel ve fiziksel olarak daha az gelişirler ve daha az sağlıklıdırlar.
Sık aralıklarla yaşanan gebeliklerin evdeki diğer çocuklar ve aile açısından riskleri nelerdir?
Öncelikle daha iki yaşına gelmemiş ya da iki yaşına yeni girmiş olan bebeğin bir kardeşinin olması onun hak ettiği ilginin, sevginin, zamanın yeni bebeğe harcanması anlamını taşımaktadır. Zira bilinmektedir ki bir bebek ilk 3 yıllık dönem içinde öncelikle anne, ardından baba ile bağımlılık duygusu içindedir. Neredeyse her aktivitesi için anneye bağımlı olan bebek, yeni kardeşin gelmesiyle birlikte bir anda büyümek, kendi başının çaresine bakmak durumunda kalabilir.
İşte bu durum bebekte yalnızlık, yalıtılmışlık hissi yaşayabilir. Ayrıca bebeklerin ilk 6 ay sadece anne sütü, 2 yaşına kadar da ek gıdalarla birlikte anne sütü ile beslenmesi de hem bir ihtiyaç hem de zenginliktir. Ancak anne hamile olduğunu öğrendikten sonra bebeğini emziremeyeceği için bebek ihtiyacı olan miktarda anne sütü alamamış olur. Tüm bunlara ek olarak yeni bir bebek yeni masraflar, ekstra harcamalar anlamına geldiğinden, evdeki küçük bebek büyümeden, bezden, mamadan kurtulmadan yeni bir bebek dünyaya getirmek aile bütçesini zorlayacaktır.
Aile planlaması yöntemleri nelerdir?
Aile planlaması yöntemleri konusunda neredeyse her birey az ya da çok bilgi sahibidir. Ancak bu konuda kulaktan duyma bilgilerden yararlanmak, geleneksel yöntemleri uygulamak yeterince faydalı ve başarılı olmayabilir. Bu sebeple modern ve etkili bir yöntemle aile planlaması yapmak için uzman bir hekime başvurmak gerekmektedir.
Günümüzde uygulanan aile planlaması yöntemleri doğum kontrol hap ve iğneleri, rahim içine takılan araçlar, cilt altına uygulanan implantlar, prezervatif, diyafram, vajinal fitiller olarak sıralanabilmektedir. Bunlardan en uygun yöntemin hangisi olduğu yapılan test, tahlil ve muayenelerle doktor önerisiyle belirlenmektedir. Zira her korunma yöntemi her çift için uygun olmayabilmektedir.