8. haftanın sonuna kadar embriyo diye adlandırılan bebek, 9. haftada artık fetüs olarak adlandırılmaktadır. Bu haftaya kadar fasulye, bezelye gibi benzetmeler yapılan gebelik, bu haftadan sonra kollar, bacaklar, kafa ve gövde oluşumuyla minik bir bebek görünümüne kavuşmuştur. Bebeğin baştan popoya kadar olan uzunluğu 23 milimetreye ulaşmış, gözler oluşmuş ve kafası da vücudunun yarısı büyüklüğündedir. Ayrıca dil, kemik ve kıkırdak yapıları oluşmaya başlamış, bebeğin el parmakları görülebilir düzeyde gelişmiştir. Bebekte cinsiyet farklılaşmaları, biçimlenmesi başlamıştır, ancak erkek bebeklerin testisleri hala karın içinde bulunduğu için cinsiyet belirlemesi henüz yapılamaz. Bu haftanın en belirgin iki oluşumundan birisi bebeğin ilk kez içmeye başlamasıdır. 9. haftada bebek amnion sıvısını içer. İkinci oluşum ise bebeğin ilk reflekslerinin gelişmesidir. Ultrasonda rahim duvarına dokunulursa bebek mucizevi bir şekilde hareket etmeye başlar. Bu hafta ile ilgili verilebilecek en önemli bilgilerden birisi de bebeğin yaklaşık olarak 4 santimetre boyunda ve 4 gram ağırlığında olduğudur.
9. haftada anne adayında hangi değişiklikler görülür?
Bu hafta anne adayının göğüslerindeki şişlik ve hassasiyet çok daha fazla hissedilir duruma gelir. Gebelik hormonlarının etkisi arttığından mide yanmaları, bulantılar ve hazımsızlık anne adayını rahatsız edici şekilde şiddetlidir. Bunu önlemek adına mideyi tıka basa doldurmamak ve aşırı yağlı, tuzlu yiyeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Bu hafta bebek rahim içinde hızla büyümeye, gelişmeye devam ettiğinden anne adayının rahmi de büyüyüp genişlemektedir. Bundan dolayı büyüyen rahim mesaneye baskı yapmakta ve anne adayının idrara çıkma ihtiyacını daha da artırmaktadır. Anne adayının karın ağrıları da buna paralel olarak daha fazla hissedilir duruma gelir. Çok şiddetlenmedikçe ve kanama olmadıkça endişelenmeye, doktora gitmeye gerek yoktur. Ayrıca anne adayının kan hacmi normale göre % 50 artmıştır.
9. haftada anne adayı nasıl beslenmelidir?
Hamileliğin başından sonuna kadar anne adayı beslenmesinde meyve ve sebzeyi asla ihmal etmemelidir. Her mevsimde her meyveyi, sebzeyi bulmak mümkündür. Ancak sebze ve meyveleri mevsiminde yemenin çok daha faydalı olacağı da akıldan çıkarılmamalıdır. Meyve ve sebzelerin vitamin, mineral ve lif açısından çok zengin olduğu bilindiğinden, yeteri düzeyde meyve, sebze tüketenlerin ekstra vitamin, mineral takviyesi almasına da gerek kalmamaktadır. Ancak özellikle de C vitamini alımı ekstra bir önem arz etmektedir.
Gebelikte C vitamininin önemi ve kaynakları
Gebeliğin her aşamasında embriyonun, fetüsün, bebeğin gelişimi ve demir emiliminde C vitamini çok önemlidir. C vitamini eksikliğinin erken doğum ve düşüklere neden olabileceği de bilinirken, yeterli miktarda C vitamini alınmasının da gebelik zehirlenmesini önlediği bilimsel bir gerçektir. Ancak C vitamini alımında eksiklik bebekte sorunlara yol açarken, C vitaminini gereğinden fazla almak da anne adayının kramp, bebeğin de metabolizma sorunları yaşamasına sebep olduğunun da altı çizilmektedir. Bu anlamda günlük 85 mg C vitamininin anne adayı için yeterli olduğu söylenebilir. Örneğin 1 kase çilek 94 mg, 1 bardak portakal suyu 82 mg, orta boy kivi ise 74 mg C vitamini içermektedir.