Başarısız tüp bebek tedavileri nedir?
Tüp bebek tedavi yöntemleri, normal yollardan çocuk sahibi olamayan çiftlerin sorunlarına bağlı olarak geliştirilen oldukça başarılı ve kapsamlı uygulamalardan oluşmaktadır. Günümüzde birçok çift bu uygulamalar sayesinde özlemlerini duydukları bebeklerine kavuşurken, bu başarının sadece uygulamalarla sınırlı olmadığının bilinmesi gerekir.
Tüp bebek tedavi yöntemleri ekip işidir. Bu ekip; anne ve baba adaylarının sağlıklı üreme hücrelerine sahip olması, uzman bir doktorun yürüttüğü başarılı tedavi aşamaları ve bu süreç içerisinde yer alan ekibin sağlıklı bir gebeliği desteleyecek niteliklere sahip olmasıdır. Kısacası bu faktörler sağlanamadığı takdirde, tüp bebek uygulamaları başarısızlıkla sonuçlanacaktır.
Başarıyı etkileyen en önemli faktör, kadınların yumurta rezervlerine bağlı olarak yaşanan sorunları içermektedir. Doğal yollardan elde edilen gebeliklerde olduğu gibi tüp bebek tedavi yöntemlerinde de gebeliğin oluşabilmesi için birinci aranan, kaliteli işlevsel yumurtalıklardır. Genellikle ilerleyen yaş faktörüne bağlı olarak yaşanan bu durum, önceden yaşanılmış bazı iltihaplı hastalıklardan veya daha önce geçirilmiş cerrahi müdahaleler sonucunda yumurtalıkların zarar görmesi sonuncunda yaşanabilmektedir.
Bu nedenle tedaviye başlamadan önce bu olguların titizlikle araştırılması ve başarı oranlarının tespit edilmesi sonucunda aileye olasılıkların bildirilmesi gerekir. Yumurtalık rezervlerinin yetersiz olmasından ziyade başarısızlığı etkileyen birçok neden vardır. Bunlar; tedavinin uygulandığı merkezin yeterli donanıma sahip olmaması, yanlış uygulanan tedavi yöntemleri, doktorun embriyo transferini başarılı bir şekilde gerçekleştirememesi ve baba adayının sperm kalitesi de başarıyı etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
Başarısız tüp bebek denemelerinin altında yatan faktörler ne olursa olsun, yumurta ile alakalı ciddi bir problem olmadığı sürece bir sonraki denemelerin başarı oranları daha da artacaktır. Çünkü başarısızlığa neden olan faktörler belirlendiği için başarılı bir tedavide yol gösterici rol oynamaktadır.
Ancak bu edinilen tecrübe ile birlikte büyük bir yıkıma uğrayan anne ve baba adayları, ikinci denemelere pek sıcak bakmayabilirler. Bu tutumları anlık bir tepki olduğu gibi ellerindeki başarı şansını kaybetmelerine de neden olabilmektedir. Tedavi süreci ve başarısızlık sonrası çiftleri maddi ve manevi açıdan biraz yorabilir. Ancak bahsettiğimiz gibi ciddi bir problem olmadığı sürece, tedavinin mutlak başarısı elde edilecektir.
Ayrıca ilk denemelerin başarısızlığı uzmanlar tarafından bir sorun teşkil etmediğini ve bir sonraki tedavide yol gösterici olduğu için başarı sağlandığının bilinmesi gerekir. Fakat tüp bebek tedavi başarı oranları ne kadar yüksek olsa da, %100’lük bir başarı garantisi vermez. Çiftlerin sorunlarına yönelik hatırı sayılır bir oranda başarı düzeyi belirlenebilir. Tedaviye tekrar başlamadan önce doktorunuz sizi bu konuda yeteri kadar bilgilendirecektir.
İki tüp bebek arasındaki zaman farkı ne kadar olmalıdır?
Tüp bebek tedavi sonucunda gebelik sağlanamamışsa eğer, 2- 3 ay aradan sonra tekrar ikinci bir tedaviye başlanılmasında hiçbir sakınca yoktur. Gebeliğin oluşmasını destekleyen ve uygun şartları hazırlayan ilaçlar ve iğneler hormonları biraz yorabilir. Bu nedenle vücudun kendini toplayabilmesi adına bu süre yeterli olacaktır.
Ayrıca tedavinin başarısızlığından doğan maddi ve manevi yıpranma payı da göz önünde bulundurulursa, kadının bir ya da iki kez geçirdiği adet döneminden sonra tedavinin başlanması daha doğru olacaktır. Mikroenjeksiyon uygulaması sonucunda da başarısızlık yaşanmış ise, 1- 2 ay beklenilmesi yeterli olacaktır. Ancak tüp bebek denemesi sırasında kist ya da OHSS söz konusu olursa, öncelikle bu hastalıkların tedavi edilmesi ondan sonra ikinci denemelerin başlanması gerekir.
Tüp bebek tedavilerinde kadının yumurtalıklarının uyarılması amacıyla kullanılan bu ilaçlar kisttik oluşumlara neden olabilirken, sağlığı olumsuz yönde etkileyebilecek sorunları yaratmamaktadır. Hatta büyük bir çoğunluğu zaman içerisinde kendiliğinden yok olurlar. Oluşan geçici kistler yok olmadan önce yeni bir uygulamaya başlanılması doğru bir adım olmayacaktır. Aksi halde yumurtaları uyarıcı ilaçlar kistlerin daha da büyümesine yol açarak, ciddi sorunların yaşanmasına neden olabilir. Bu durumda da tüp bebek tedavilerinin başarısı sekteye uğrayabilmektedir.
İkinci denemelerde ilerleyen yaş faktörü
İlerleyen yaş faktöründen dolayı etkilenen yumurta rezervleri göz önünde bulundurulursa, bu sürenin fazla uzun tutulması önerilir. İlerleyen yaş ile birlikte yumurta fonksiyonlarının azalma durumu, başarısızlığın en büyük nedenlerinden biri olmaktadır. Bu nedenle tedaviye ne kadar erken başlanırsa, başarı oranında o kadar artacağını belirtebiliriz.
İlerleyen yaş nedeni ile başarısız olan adayların, ilk denemeden sonra bir adet dönemini geçirmeleri tedaviye başlamak için yeterli süreyi vermektedir. Henüz genç fakat maddi yetersizlikten dolayı veya başka nedenlerden dolayı ara vermek isteyen adayların yumurtalıklarında herhangi bir sorun yok ise, istedikleri zaman tekrar tedaviye başlayabilirler. Ancak 35 yaşına gelmiş ya da 35 yaşını geçmiş kadınların tüp bebek tedavisinden olumlu sonuçlar alabilmesi için zamanla yarıştıklarını bilmesi gerekir.
Tüp bebek tedavi yöntemlerinin başarısızlık oranları nedir?
Tüp bebek tedavi yöntemlerinin başarısı ve başarısızlıkları aynı faktörlere bağlı olarak belirli oranlarda karşımıza çıkmaktadır. Başarısızlık oranları genellikle kadının yaşına bağlı olarak gelişen faktörlerdir. Kadının yaşı doğurganlığı ile aynı doğrultuda ilerlediği için, bu standartlar içerisindeki başarı oranı %60’tır. Ayrıca bu oran bazı uygulamalar sayesinde de arttırılabilmektedir. Bir kadın 40’lı yaşlarında ise başarı oranı %20, 40 yaşını geçmiş ise bu oran daha da düşebilir.